Jaymes.&
Mesaj Sayısı : 377 Kayıt tarihi : 10/07/10 Yaş : 29 Nerden : İstanbul Rep Puanı : 8
| Konu: Kelebek- Miley Cyrus Röpörtajı Ptsi Tem. 26, 2010 7:12 pm | |
| Attığı adım olay olan genç yıldız Miley Cyrus, Türkiye’de 15 Mayıs’ta vizyona girecek “Hannah Montana: The Movie” filmini Kelebek’e anlattı.
Disney, efsane dizisi “Hannah Montana”nın maceralarını “Hannah Montana: The Movie” ile beyazperdeye taşıdı. Dizide olduğu gibi filmde de başrolü Miley Cyrus üstlendi. Geçen yıl ünlülerin fotoğrafçısı Annie Lebowitz’e Vanity Fair için poz veren, ancak bu pozlar 15 yaşındaki biri için fazla cüretkâr bulununca hayranlarının hışmına uğrayan Cyrus, filmin Londra galasında Ayşegül Ekinci’nin sorularını yanıtladı.
Mustang’li sevgili iyi olur
Röportaj, son dönemde adından hayli söz ettiren Cyrus’un bilinmeyenlerini de günışığına çıkardı: “Hannah Montana’da oynamayı 12 yaşındayken kafama koymuştum. O yıllarda Hannah Montana karakteri için küçük bulundum ama yılmadım. Çekimlerin yanında kitap yazıyorum, beste yapıyorum. Bir ilişki yaşamak için çok yoğunum. Ama Mustang’li erkek arkadaş fikri hiç fena değil!”
Miley Cyrus, “Hannah Montana: The Movie”de country şarkıcısı babası Bill Ray Cyrus ile kamera karşısına geçti.
Hannah olmaya 12 yaşında karar verdim
Disney, efsane dizisi “Hannah Montana”nın maceralarını “Hannah Montana: The Movie” ile beyazperdeye taşıdı. Filmin başrol oyuncusu ise Amerika’nın son dönemde yetiştirdiği en ünlü çocuk yıldız Miley Cyrus... Geçen yıl ünlülerin fotoğrafçısı Annie Lebowitz’e Vanity Fair için poz veren, ancak bu pozlar 15 yaşındaki biri için fazla cüretkar bulununca hayranlarının hışmına uğrayan Cyrus, Londra galasında Ayşegül Ekinci’nin sorularını yanıtladı.
Dünya gençliğinin sevgilisi Hannah Montana’nın maceralarını beyazperdeye taşımaya karar veren Walt Disney Pictures, bu projede birbirinden ilginç isimleri bir araya getirdi. Amerikan şov dünyasının en çok kazanan genç yıldızlarından Miley Cyrus ile country şarkıcısı babası Bill Ray Cyrus’un başrolleri paylaştığı film, ülkemizde 15 Mayıs’ta vizyona girecek. Ancak Kelebek detayları daha önceden aldı ve Londra galasında Miley Cyrus ile buluştu.
İşte kendinden emin tavırları, “büyümüş de küçülmüş” edası ve Vanity Fair’e verdiği yetişkin kadın pozlarıyla son dönemde adından hayli söz ettiren Cyrus’un bilinmeyenlerini günışığına çıkaran o söyleşi...
Öncelikle bize biraz ailenizden söz eder misiniz? - Kalabalık bir ailede büyüdüm. Tıpkı canlandırdığım Hannah Montana karakteri gibi... Anne-babama çok düşkünümdür. Aile bağlarımız çok sağlam.
Kaç yaşındasınız? - Geçen kasımda 16 yaşına bastım.
Ve çok küçük yaşta dünyaca ünlü bir isim olmayı başardınız. - Aslında ben Hannah Montana’da oynamayı 12 yaşındayken kafama koymuştum. Ama o yıllarda Hannah Montana karakteri için küçük bulundum. Yılmadım, çalışmaya devam ettim, sonunda kazandım. Son seçmelerdeki enerjik ve neşeli tavırlarım dikkat çekince rolü aldım. Bence samimiyet her zaman kazanıyor.
Bu filmde sadece oyuncu değil şarkıcı olarak da varsınız. - Evet, “Hannah Montana: The Movie”de 11 şarkı seslendirdim. “Butterfly Fly Away”i de babam Bill Ray Cyrus ile okudum.
Yeniden şöhret olayına dönersek... Küçük yaşta şöhret olmak hayatınızı nasıl etkiledi? Mesela yaşına göre çok daha olgun görünmen bu şöhretin bir getirisi olabilir mi? - Şöhrete yabancı sayılmam. Ama ünlü bir ailenin çocuğu olarak doğsam da asla onların şöhretini kullanmak istemedim. Ben kendim gibi olma, farklı olma derdindeydim. Evet, şöhret insanı değiştirebilir ama bu biraz da hayattan ne beklediğinizle ilgili. Ben, bu hayata girmeden önce başıma nelerin geleceğini çok iyi biliyordum. Yani hiçbir sürpriz yaşamadım.
Hannah Montana nasıl oldu da bu kadar büyüdü, pop kültür idolü haline geldi dersiniz? - Gençler rol model olarak görecekleri kahramanlarla özdeşleşiyor. Onun maceralarını, hislerini, düşüncelerini merak ediyorlar. Bu anlamda Hannah Montana çok güzel bir örnektir... şunu da belirteyim: Ben gerek dizide gerekse filmde kendimi oynuyorum. Çok samimiyim, yaptığım müzik samimi... Böyle olunca doğru algılanıyorsunuz. Basının ve diğer insanların ne düşündüğü çok önemli değil. Ben iyi şeyler yaptığıma inanıyorum. Gençliğe mesajlar veriyorum. Bu mesajlar da “moda” ve “erkekler” gibi herkesin konuşacağı konularla ilgili değil. Benim onlara mesajım “kendileri olmaları” yönünde. ışte bu nedenle Hannah Montana çok tuttu. Bu nedenle ben seviliyorum.
FİLMDE ÖPÜŞTÜ DİYE BABAMI KISKANMAM
Babanız Bill Ray Cyrus, filmde rol gereği çok hoş bir kadınla öpüşüyor. O sahneyi görünce neler hissettiniz? - Çok doğal karşıladım. Ne yani, filmde öpüştü diye babamı kıskanacak değilim ya... Sonuçta bu bir film ve annemle babamın güzel bir ilişkisi var. Babam, anneme her zaman “Sen dünyanın en güzel kadınısın” der.
Peki babanızla aynı projede yer almak nasıl bir duyguydu. Sizi sınırladığı oldu mu? - İlginç bir duygu. En çok da onunla şarkı söylemeyi seviyorum. Sınır konusuna gelince, öyle bir sıkıntı yaşamadım. Çünkü ben yıllar önce bile sınırlarını bilen bir çocuktum. Dolayısıyla ailem beni pek sınırlamamıştır. Ama inatçı olduğumu bilirler.
Filmdeki sevgiliniz çok hoş bir genç bu arada... - Evet... Film için, Miley Stewart’a yine aynı bölgeden kovboy bir arkadaş düşünülüyordu. Benim karşıma en az benim kadar doğal, aynı zamanda yakışıklı bir genç aranıyordu. Bu gencin masum olması da gerekliydi. Oturduk, düşündük. Bu arada, güneyde yapılan seçmelerde Lucas Till ile karşılaştık. Lucas gerçek bir kovboy ve harika bir enerjisi var. Filmden sonra önü açıldı. Atlanta’dan Los Angeles’a taşındı.
Hannah Montana serisinin genç yıldızı olarak daha ne kadar bu projenin içinde olmak istiyorsunuz. İdealleriniz ne? - Karakter elverdiği müddetçe bu projenin içinde olmak isterim. Ama 26 yaşına gelmiş, yüzü kırışmaya başlamış bir Hannah olmak istemem tabii... Başka projelere de açığım. Yapmak istediğim çok şey var. Aslında kara mizah türü bir filmde ya da bir dramda oynayabilirim. daha yapacağım çok şey var...
Şöhretin bedeli var mı sizce? - Olmaz mı? Kesinlikle var.
Siz bu bedeli nasıl ödüyorsunuz? - Bir kere özel yaşamınız kalmıyor. Gerçi buna siz müdahale edebilir, kendinize uygun bir strateji geliştirebilirsiniz. Çünkü, şöhretin pek çok da getirisi var. ınsanlar tarafından sevilmek, örnek alınmak çok güzel bir duygu mesela...
Ya Vanity Fair’e verdiğiniz pozlar... O pozlar başınızı çok ağrıttı... - Doğru, çok eleştirildim o pozlar yüzünden. Ama ben şuna inanıyorum: Hayat çok kısa... Ben iz bırakmak ve gençlere mesaj vermek istiyorum. Vaktim de çok değerli. Beste yapıyorum, gitar çalıyorum, dizi çekiyorum, film çevirdim, kitap yazıyorum. Bütün bunları neden yapıyorum biliyor musunuz? Çünkü herkesle aynı olmak istemiyorum. Kendim olmak istiyorum. Takdir edersiniz ki, bu kadar işle uğraşınca birileri de sizi yaptığınız kariyerde yönlendiriyor. Fotoğraf fikri benden çıkmadı. Hem, özellikle yetişkin gibi görünmeye de çalışmıyorum. Ben olduğum gibiyim.
O pozlar ailenizle aranızda sorun yarattı mı? - Hayır, zaten çekimlerde babam da vardı. Ama, fotoğrafların erotik olduğu söylenince çok üzüldüm.
Erkek arkadaş fikri fena değil
Bu kadar şöhretli bir genç kız olarak karşı cinsle aranız nasıl? Hayranlarınız çoktur mutlaka... - İlişkide öncelikli olan, ortak planlar yapabilmek bence... Birlikte sinemaya gitmek, müzik dinlemek, beraber yapılan programlardan zevk alabilmek... Ama şunu söyleyim; çok yoğunum. Dizi ve film çekimlerinin yanında kitap yazıyorum, beste yapıyorum. Ayrıca arkadaşlarım da benim için çok önemli. Erkek arkadaş bu dairenin içine girerse ne âlâ... Yoksa arkadaş arkadaştır. Ama Mustang’li bir erkek arkadaş fikri hiç de fena değil (gülüyor)... | |
|